‘’Dr. Poonam Desai’nin anlatımıyla’’
Ben, yetişkin ve pediatrik acil tıp doktoruyum ve bu tıp eğitimimin beni birçok yönden anne olmaya hazırladığına uzunca yıllardır içten bir şekilde inanıyordum.
Ancak yanılmışım.
Bir doktor olarak, bebekler için gerek duyulacak güçlü bir bağışıklık sistemi, anneler için doğum sonrası depresyon riskini azaltma ve anneler için emzirmenin faydaları gibi konularda çok bilgiliydim. Belki de bu yüzden anne olduğum zaman sadece bebeğimi emzirmem gerektiğini sandım. Bu bana çok basit görünmüştü: Doğum yapacaktım ve sonrasında bebeğim mememi kavrayacaktı, sonuçta emzirme doğal bir süreçti. Ne kadar zor olabilir ki diye düşünüyordum.
Ancak yine yanılmışım.
Bebeğim 40 haftalık doğduğunda ağrılar içerisinde kalmıştım ve çok yorgundum. Gece yarısı doğum yaptıktan hemen sonra doğum sonrası odama alındım. Ve bir anda bebeğim bana sonsuz bir süreymiş gibi gelen bir zaman diliminde ağlamaya başladı. Acı çekiyordum, yorgundum, uykum gelmişti.. Bunların üzerine bir de bebeğimin ağlamasını duyunca çok duygulanmıştım. Hemşire yanıma gelip bana ne yapmam gerektiğini hızlı bir şekilde açıkladı ve ilk sefer için yardım etti. Ardından puf! Gitmişti. Yardım etmesi gereken başka hastaları da olduğunu anlamıştım. Ancak hemşirenin ardından bana gösterdiği şeyleri uygulamakta başarısız oldum. Bebeğimi emzirmek için nasıl tutacağım ve mememi emebilmesi için onu nasıl tutmam gerektiği hakkında hiçbir fikrim olmadığı için kendimi çok çaresiz hissetmiştim.
İlk hemşire bana temel emzirmenin nasıl olacağını gösterecek kadar nazik birisiydi. Ama sabah saat 1:00'de emzirmek için danışacağım kimse yoktu. Birkaç başarısız deneyimimden sonra hemşire kolostrum almak için pompalama yapmamı tavsiye etti. Bana bunun için bir pompa verdi. Ancak pompayı nasıl kullanacağım, hangi parçaların nereye gideceği veya nasıl bağlayacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu.
Bebeğimin ağlaması dinmedi.
Hemşireyi tekrar aradım ve onun yardımıyla kolostrumu alabildim ancak sonraki 24-48 saat içinde bebeğime yetecek kadar süt pompalayamadım. Birkaç denemeden sonra bile hala acı çekiyordum. Hemşireler, süt kaynağımın az olduğunu ve mama vermem gerektiğini söylediler. Yıkılmıştım, bir anne olarak başarısız olduğumu hissettim.
Bu kadar doğal bir şey nasıl bu kadar zor olabilir!?
Emzirmenin dik bir öğrenme eğrisi ile gelmesine şaşırdım. Nasıl emzirileceğini öğrenmek hiç de doğal değildi. Bu resmen bir işti. Bunu öğrenmek durumunda kalıyorduk ve sonrasında kalıcı oluyordu.
Emzirme danışmanıyla yaptığım birden fazla ziyaretten sonra bebeğim artık aralıklı olarak memeyi tutuyordu ancak bu durum ağrılı olmaya devam ediyordu. Emzirme seanslarımızdan sonra bile bebeğim hep acıktı. Arzımı artırmak ve sürdürmek istiyorsam pompalamaya başlamam önerilmişti. Ancak pompalama yapmaktan nefret etmiştim. Üstelik çok acı verici olduğu için emzirmeyi de sevmemeye başlamıştım.
Tam bir başarısızlık abidesi gibi hissettim.
Haftalarca denedikten, arkadaşlardan tavsiye aldıktan, emzirme bloglarını okuduktan ve birden fazla emzirme danışmanıyla randevu aldıktan sonra emzirme yolculuğumda muhakkak emzirmek zorunda kalacağımı ve bolca sağma yapmam gerektiği gerçeğini kabullendim.
Arzımı sürdürmek için sağma yapmaya devam ettim ve böylelikle geceleri pompalanmış sütü biberonla verme kolaylığı sayesinde kocamın bebeğimizi besleyişinin tadını çıkarmaya başladım. Bebeğim şu an 5 aylık ve sadece anne sütü ile besleniyor. Günde bir kez mandallama yapıyor ve ben de 2-3 saatte bir pompalama yapmaya devam ediyorum.
Bu kadar doğal bir sürecin bu kadar zor ve duygusal olabileceğini bu duruma gelinceye kadar tahmin edemezdim.
Artık neler yapmam gerektiğini biliyorum.
Ne kadar hazırlanırsanız hazırlanın, kendinizi hazırlıksız hissetmeniz normaldir. Zorluklar ve mücadeleler olacak ama zaman geçtikçe bunlar da aşılıyor. İşte annelik dediğimiz de zaten budur.
İşte bu süreçten öğrendiklerim.
Yardım almak çok önemli. Belki bebeğiniz dünyaya gelmeden önce bile yardım almaya ve bu işi size öğretecek kişilerle antrenman yapmaya başlayabilirsiniz. Benim bu süreçte en çok pişman olduğum şey emzirmeyi doğumdan önce öğrenmeye başlamamam oldu. Keşke bebeğimi hangi pozisyonda tutacağımı, onu nasıl daha iyi kavrayacağımı bebeğim doğmadan önce öğrenseydim. Keşke hastanede bana verilen pompayı teslim etmeden önce kullanmayı öğrenseydim. Ayrıca doğru pompayı nasıl seçeceğim konusunda da daha fazla şey bilmek isterdim.
Günde yaklaşık 6-12 kez pompalama yaptığım için, işime yarayan bir pompaya sahip olmak benim için oldukça önemliydi. Pompalama söz konusu olduğunda, sizin için uygun olanı bulmak çok önemlidir. Sağma yapmak artık televizyon izlediğim, telefonumda bebeğimin fotoğraflarına göz attığım, telefonda bir arkadaşımla sohbet ettiğim veya sadece kendime sessiz bir zaman ayırdığım "kendimle vakit geçirdiğim" anlar haline geldi.
Dr. Poonam Desai, bir acil tıp doktoru, acil tıp yardımcı doçenti ve 1. Seviye Travma merkezi ve akademik hastanede öğretim üyesidir. O güzel bir kız bebeğinin annesi. Hobileri arasında ders vermek, dans etmek, yürüyüş yapmak, seyahat etmek, pilates ve yoga yapmak, yazılar yazmak yer alır. Aynı zamanda profesyonel bir dansçıdır ve performanslarıyla birçok ödül almıştır. Sizler de Dr. Poonam’a benzer bir hayat yaşıyor veya yaşayacak olabilirsiniz. Ve belki de onun tavsiyelerinden yararlanmak sizin çok daha kolay bir süreçten geçmenize fırsat tanıyacaktır.
Bu ve bunun gibi hayatınızı kolaylaştıracak pek çok bloga, web sitemiz üzerinden bloglar sekmesine tıklayarak ulaşabilirsiniz. Bizleri ziyaret ettikten sonra aklınızda kalan sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Size ve ailenize sağlıklı ve mutlu günler dileriz!
Yorum yap