Tarayıcınız desteklenmiyor. Edge, Chrome, Safari yada Firefox kullanın.

₺300 ve üzeri siparişlerinizde ücretsiz teslimat Hemen Keşfet

Haftanın Fırsat Ürününde özel indirime ek %10 indirim Hemen Keşfet

En yeni Dr. Brown's ürünleri Hemen Keşfet

Bir Annenin İlk Hamilelik Deneyimi

‘’İlk kez anneliği deneyimleyen bir kadının hikayesinden bahsedilmektedir.’’

Herkese merhaba,

Son zamanlarda Kübra adında tatlı, küçük bir çocuğa annelik yaptığım ve hayatımı değiştiren bir deneyim yaşadım. Bu durum tahmin etmediğim bir şekilde dünyamızı resmen değiştirdi ve hayatımıza büyük bir neşe getirdi. Ancak elbette ki her şey her zaman bu kadar güzel olmadı. Özellikle tüm bu süreç boyunca hamileliğimin üç aylık dönemlerinde ciddi iniş çıkışlar yaşadım. Bunların neredeyse tamamını hatırlıyorum ve benim için neyin işe yarayıp neyin işe yaramadığı da dahil olmak üzere iniş ve çıkışların tüm ayrıntılarını bu süreçleri yaşayacak olan diğer anne adayları için yardımcı olması umuduyla şimdi yazıya döküyorum.

İlk Üç Aylık Dönem

Hamileliğin başlamasıyla birlikte öncelikli duygu olarak heyecanlanırsınız. Eşim ve ben bir bebek beklediğimizi öğrendiğimizde tam olarak bulutların üzerinde gibi hissetmiştik. Bu durumu arkadaşlarımıza ve ailemize söylemek, ailemizin yanına gideceğimizi onlara haber vermek için sabırsızlanıyorduk. Böylelikle anladık ki hamileliğin yarattığı en büyük ve değerli değişimlerden birisi de kesinlikle ailelerimizi hatırlamak ve birbirimize verdiğimiz değeri göstermek için hayatlarımızın ortasında bir zaman yaratıyor olmasıydı. Bu gerçekten kelimelerle tarif edilemeyecek bir şeydi ve böylesine güzel bir dönüm noktası yaşadığımız için çok şanslıyız.

İlk üç aylık dönemin mide bulantısı ve sabah bulantılarıyla dolu olduğunu zaten biliyorsunuzdur. Ancak benim için bunlar 5 hafta daha erken başlamıştı. Sabahtan başlayıp tüm gün boyunca devam eden korkunç halsizlik ve hastalıklar da devam ediyordu. Mide bulantısı ve kusma gerçekten çok kötüydü, bazen bu durum o kadar şiddetli hale geliyordu ki her gün kusuyordum ve gerçekten günlük hayatımı bunlara göre şekillendirmeye başlamıştım. Mide bulantısıyla başa çıkmama yardımcı olan ilk şey, gün boyunca sürekli olarak küçük öğünler yemekti çünkü midem boşken ve açken mide bulantımın daha kötü olacağını fark etmiştim. Bunu fark ettikten sonra hayatımda bazı küçük değişiklikler yaptım. Örneğin yataktan kalkmadan önce her zaman bir şeyler yerdim, bu yüzden komodinimde her zaman granola bar ve kraker gibi atıştırmalıklar bulundururdum. Ayrıca gecenin bir yarısı ufak bir mide bulantısının geleceğini hissettiğimde veya midemin boş olması hissi ile karşılaştığımda da işe yaradılar. Bu süreçte farklı bitkisel çaylar gibi daha birçok şey olmak üzere rahatlamak için her şeyi denedim. Ancak beni rahatlatan tek şey zencefilli gazoz, küçük öğünler, susuz kalmamak, bol giysiler giymek, zencefil çiğnemek ve uyumaktı.

Geriye dönüp baktığımda, ilk üç aylık dönemin bu süreç içerisindeki en zor dönem olduğunu da hatırlıyorum. Vücudumun hormonlarda gerçekleşen tüm değişiklikleri ve artışları deneyimlemeye başlaması büyük bir uyum ile gerçekleşti. Üstelik bu süreçte yalnızca mide bulantısı ve kusmam olmadı, aynı zamanda aşırı yorgunluk da yaşadım. O kadar yorgun olduğum zamanlar olurdu ki hiç enerjim kalmazdı, bu da her şeyi olduğundan daha da zorlu hissettirirdi.

İkinci Üç Aylık Dönem

Bunlar 14-27. haftalardır ve genellikle "balayı aşaması" olarak adlandırılır; benim için de bu dönem tam olarak buydu. İkinci üç aylık dönem tüm süreçler içerisinde açık ara en kolay olanıydı ve hamilelik boyunca kendimi en iyi hissettiğim dönemdi. Bu süre zarfında yeni bir eve taşınmıştık ve bu zamanlamanın böylesine denk gelmesine çok sevinmiştim çünkü başka bir üç aylık dönemde olsaydı benim için her şey çok daha zor olurdu. İkinci üç aylık dönemde enerjimin çoğunu geri kazandım ve bu da bebeğimizi kucağımıza almadan evvel ev ile ilgili yapılması gerekenleri yapmama yardımcı oldu.

Bu dönemde mide bulantımın azalması ile iştahım eskisine oranla açılmıştı. Karnım henüz o kadar büyük olmadığı için iştahım henüz hafifti, bu da hareket etmeyi ve günlük aktiviteler yapmayı benim için çok daha kolay bir hale getirdi. İkinci üç aylık dönemim aynı zamanda pandeminin patlak verdiği ve karantinanın tam olarak yürürlükte olduğu dönemdi. Bu durum bir açıdan bizim için iyi olmuştu çünkü pandemi sayesinde evimizdeki ve çocuk odamızdaki her şeyi Kübra'nın gelişi için hazır hale getirebilmemiz adına büyük bir zamana sahiptik.

Pandemi nedeniyle artık eşimin randevularıma girmesine izin verilmiyordu. Bu duruma gerçekten çok üzülüyordum çünkü onun yanımda olmasını gerçekten istiyordum. Pandemi bir sorun olmasaydı ikinci üç aylık dönemde de randevularıma beraber gidecektik, ancak bu durum, pandemi gibi bariz nedenler dolayısıyla imkansız hale geldi.

İkinci üç aylık dönemimde çok aktiftim ve her gün kolaylıkla yaklaşık 2.5 km yürürdüm. Bu egzersiz bacak ağrılarıma ve yuvarlak bağ ağrılarına yardımcı oldu. Doktor bu süreçte vücudumu dinlememi ve elimden geleni yapmamı tavsiye etti, ben de öyle yaptım. İkinci üç aylık dönemimdeki yemek isteklerime gelince; balık, pizza, galeta gibi çubuk atıştırmalıklar, çay ve dondurmayı bu dönemde gerçekten çok sevmiştim. Bu dönem içerisinde yaptığım en akıllıca şeyin yalnızca sevdiğim şeyler ile beslenmek olduğunu söyleyebilirim. Bu söylediğimde bana güvenin: Midenizde neyi tutabiliyorsanız, onu yiyin.

Üçüncü Üç Aylık Dönem

Üçüncü üç aylık dönem, muhtemelen eskiden yaptığım şeylerin çoğunu yapamadığım için oldukça yavaş geçti. Üçüncü üç aylık dönemimin en başında, 29 haftalıkken, dehidrasyon nedeniyle erken doğum kasılmaları yaşadım. Bir gece saatlerce kustuktan sonra şiddetli karın ağrısı çekmeye başladım. İlk başta, tüm hamileliğim boyunca yaşadığım yuvarlak bağ ağrısı gibi hissettim ama eşim ve ben emin olmak için sonrasında hastaneye gittik.

Hastanede yaşadığım bu ağrıya, susuz kalmaya bağlı ve iki dakika arayla erken doğum kasılmaları teşhisi konuldu. Bebek erken doğarsa diye bana bir serum ve bir dizi steroid enjeksiyonu verdiler. Neyse ki durum böyle değildi. Kasılmalarımın geri dönmediğinden emin olmak ve durumu izlemeye devam etmek için beni birkaç gece hastanede tuttular. Daha sonrasında ise eve geçtim. Uzun yürüyüşler yapmayı bıraktım ancak düzenli günlük aktiviteler ile aktif kalmaya çalıştım. Yemek isteklerim değişti ve tek istediğim, son üç aylık dönemde dondurma ve soğuk, çiğ sebzeler olmaya başladı.

Sonuç olarak, her üç aylık dönem de birbirinden çok farklıydı. Araştırıp yakın arkadaşlarımız ve ailemiz ile konuştuktan sonra da açıkçası zaten beklediğim buydu. Sadece her zaman vücudunu dinlediğinizden ve ihtiyacınız olduğunu hissettiğinizde sakinleştiğinizden emin olun. Geri kalanlar kendiliğinden bir düzene girecektir.

 

Dr.Brown’s ailesi olarak sizlere yaşanmış anılar ile tecrübeleri aktarmaya devam ediyoruz. Yaşamadan da önüne geçebileceğiniz tehlikeleri, başınıza gelmeden de hazır halde beklemenizi kolaylaştıran anıları ve bazen de dünya üzerinde zorluklar yaşayan tek anne veya anne adayı olmadığınızı sizlere hatırlatmayı seviyoruz. Bu ve bunun gibi yazıları okumaya devam etmek isterseniz web sitemiz üzerinden bloglarımıza ulaşabilir, sormak istediğiniz sorularınız için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yorum yap

Lütfen unutmayın, yorumlar yayınlanmadan önce onaylanmalıdır.

Sepet

Alışveriş için, daha fazla ürün mevcut değil.

Sepetiniz boş.