Tarayıcınız desteklenmiyor. Edge, Chrome, Safari yada Firefox kullanın.

₺300 ve üzeri siparişlerinizde ücretsiz teslimat Hemen Keşfet

Haftanın Fırsat Ürününde özel indirime ek %10 indirim Hemen Keşfet

En yeni Dr. Brown's ürünleri Hemen Keşfet

Bebeklerde Sevgi Kavramının Gücü

Neden Her Bebeğin Bir Geçiş Nesnesi Olmalı?

Bebekler kendilerini geçiş nesnelerine fazlasıyla kaptırabilirler. Bu nesnelere kalplerinde büyük bir yer ayırırlar. Her yere yanlarında taşırlar. Bu geçiş nesneleri; peluş ayı, bebek battaniyesi ya da çok sevdiği bir oyuncakları olabilir. Ve hatta bazılarımız için, ne kadar yaş almış olurlarsa olsunlar zor zamanlarda tekrar tekrar dışarı çıkartılmak üzere tavan arasında veya dolapta güvenli bir şekilde saklanılırlar.

Geçiş nesneleri herkes için ayrı bir anlam ifade eder. Ona farklı bir isim de verilmiş olabilir ama o hangi ismi alırsa alsın hayatımızın bir döneminde hepimizin en büyük aşkıdır. Ve tıpkı bizler gibi her bebek de birini sevme şansına sahip olmalıdır.

Aşktan kasıt nedir?

Burada bahsedilen aşk, küçük çocuklara ve bebeklere rahatlık, yatıştırıcı ve öz farkındalık sağlayan bir geçiş nesnesidir. Bu nesneye karşı derinlerde bir sevgi beslemek ise çocuğunuzun kendi duygularının ve anlamak istediği ihtiyaçlarının bir aynasıdır. Bu kalbe dokunan hisler -küçük veya büyük farketmeksizin- onların işleri halletme şekli, kendi kendini sakinleştirebilmesi için duygularını kontrol altına alma yöntemidir. Yani bebekler için bir aşk, bir nesneden çok daha fazlasıdır: Aşk, sevgi duyulan bir arkadaştır.

Geçiş Nesnelerinin Faydaları

Bir geçiş nesnesine sahip olmanın tonlarca duygusal ve gelişimsel faydası vardır. Bebeğinizin bir nesneye bağlanması iyiye işaret olabilir. Bir nesneye karşı bu sevgiyi besleyebilmesi, bebeğinizle aranızda güçlü bir bağ olduğunu gösterir ve onun da yaşamı boyunca başka güçlü bağlar geliştirmesine olanak tanır. Ancak bu durumun faydaları sadece bununla sınırlı değildir:

  • Bebeğiniz büyüdükçe, büyük bir sevgi duyduğu bu geçiş nesnesi, tarafsız bir keşif aracı haline gelir ve hayal dünyasına girmesine yardımcı olur. Böylelikle bebeğiniz, hepimizin biraz ihtiyaç duyduğu duygularını özgürce ifade edebilme huyunu kazanır.
  • Sevgi duyulan bu geçiş nesneleri, anne veya babanın olamayacağı zamanlarda da oradadır. Küçük çocuğunuzun büyükanneye gitmek kadar küçük veya okul öncesi ilk günü kadar büyük geçiş dönemlerinde rahat bir şekilde gezinmesine yardımcı olur.
  • Bir geçiş nesnesi, bebeğinizi, sürekli değişen bir dünyaya nasıl uyum sağlayacağını öğrenmeye teşvik eder. Herkesin kendisini rahatlatan, hayatın sürekli bir koşturmadan ibaret olmadığını bizlere hissettiren öğeleri veya ritüelleri vardır. İşte yoğun sevgi duyulan bu geçiş nesneleri de bebeğiniz için aynısını yapar.
  • Çoğu zaman bebeklerimizi veya küçük çocuklarımızı doktora götürmek gibi ikna edemediğimiz ve onlar için korkunç olan durumlarda geçiş nesneleri en büyük yardımcıları ve yardımcılarımız olabilir. Tıpkı arkadaşlarının bir şeyi başardıkları zaman kendilerinin de bunu yapabileceğini düşünmeleri gibi: aşk duydukları geçiş nesneleri bir sınavı geçebilirse, onlar da geçebilir.

Nihayetinde, küçük çocuğunuzun sevgi duyduğu bu geçiş nesnesi ona gelecekte nasıl sosyal ilişkiler kuracağını ve bu ilişkileri nasıl sürdüreceğini öğreterek, çocuğunuzun kendisi için daha tatmin edici ve ödüllendirici bir yaşam yaratmasına yardımcı olur.

Bebeğiniz Geçiş Nesneleri ile Ne Zaman Tanışmalı?

Bebeğiniz doğduktan yaklaşık iki ay sonra ellerini açıp kapamaya başlayacaktır. Doldurulmuş hayvanlar gibi yumuşak nesneleri kavramaya çalışarak bu yumuşak ve esnek şeylerin ne için olduğunu keşfetmeye başlayacaktır. Farklı dokuları, sıcaklığı ve sıkılabilir yumuşaklığı hissedebilmesi için bebeğinize denetimli bir ortamda peluş oyuncaklar gibi ihtiyacı olan ve sevgi duyabileceği nesneleri vermenin tam zamanı.

Bu geçiş nesneleri aslında ihtiyacı olan nesneleri kabul açısından yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda onu daha fazla yatıştırır. Bebeğiniz sevgi duyduğu nesnesinden güvence alır ve yatıştırılır. Ve böylece bebek hiçbir zaman güven duygusundan uzakta olmaz.

Bebeğiniz altı ay ile bir yaş arasında büyüdükçe, gelişmiş hareketlilikten yeni bir bağımsızlık düzeyi kazanmaya başlayacaktır. Bu dönem aynı zamanda bir birey olduğunun farkına varmaya başlayan bebeğiniz için biraz korkutucu olabilen fakat heyecan verici bir zamandır. Yeni keşfettiği özgürlüğüyle bazı endişelerini hafifletmeye yardımcı olmak ve rahatlamak için kendini bir geçiş nesnesine bağlamak isteyebilir.

Bebeğinizin, kendini bir şeye bağlayıp bağlayamayacağı ve neye bağlanacağı bebeğinize bağlı olan bir durumdur. Siz sadece ona seçenekler sunun; gerisini bebeğiniz yapacaktır. Geçiş nesneleri ile bebeğiniz bir kez tanıştırıldığı zaman, bu sevgi duyduğu arkadaşı onu yürümeye başlayan çocukluğa ve daha büyük yaşlardaki çocukluğuna kadar takip edecektir.

Geçiş Nesneleri ile İlgili Endişeler

Bu sevilen konfor öğesi, çok hızlı bir şekilde büyük bir çöküşün kaynağına dönüşebilir. Çünkü zamanla geçiş nesneleri evde bırakılacak, okulda bırakılacak, yıllar sonra aldığınız ilk tatilin başında uçakta bırakılacak ve bunun gibi seçenekler peşi sıra gelmeye başlayacaktır. Küçük çocuğunuzun sevgili oyuncağını nereye götürebileceğini sınırlamak size bu yüzden cazip gelebilir, ancak bu en iyi seçenek olmayabilir.

Kısıtlamalar veya eleştiriler, yaşamın ilerleyen dönemlerinde gerçekten bağlanma sorunları yaratabilir; Araştırmalar, özel nesnemizden mahrum kaldığımızda, zihinsel ve duygusal sorunlara daha duyarlı hale gelebileceğimizi gösteriyor.

Bazı deneyimli ebeveynler bu konuyla ilgili şu ipuçlarını vermektedirler:

Bebeğin belirli bir oyuncağa bağlanmaya başladığını gördüğünüzde, mağazadan birkaç ekstra ürün alın ve onları aynı derecede kullanılmaları için aralıklı olarak değiştirin. Böylelikle bebeğiniz bağ kurduğu oyuncaklarından birini bir yere bırakırsa, hala en az bir yedeğiniz var olmuş olacaktır.

Zamanla, geçiş nesnelerinin yerini gerçek dostluklar almaya başladığında, bu sevgi duyulan nesne artık çocuğunuz için daha az destek alması gereken bir materyal haline gelecektir. Dört ya da beş yaş civarındaki çocuklar, diğer gerçek çocuklarla arkadaşlıklar kurarak daha güçlü başa çıkma becerileri geliştirmeye ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya başlarlar. Ayrıca, arkadaşları büyük olasılıkla artık kendi geçiş nesnelerinin etrafında dolaşmıyor olacakları için çocuğunuzun da kendi arkadaşlarının yolunu takip etmesi muhtemeldir.

Bu büyük sevgi duyulan geçiş nesneleri haklı olarak isimler kazanırlar. Bunlar çoğu zaman mantıklı olmayan büyük, karmaşık, değişen bir dünyada gezinmenin küçük bir yoludur. Geçiş nesneleri güçlü bağlanma becerilerinin yanı sıra bağımsızlığı geliştirmeye de yardımcı olurlar. Bu ve bunun gibi diğer Dr. Brown’s ürünleriyle ilgili herhangi bir sorunuz için bize ulaşmaktan çekinmeyin.

Yorum yap

Lütfen unutmayın, yorumlar yayınlanmadan önce onaylanmalıdır.

Sepet

Alışveriş için, daha fazla ürün mevcut değil.

Sepetiniz boş.